-
Anı-Hikâye21’inde tutuklanıp 51’inde çıkmakBir anda mazgal açılıyor ve tahliye olduğun haberini alıyorsun. Beklemediğin bir sürpriz oluyor. Bir ömür tükettiğin mekândan çıkıyorsun. Dışardaki yaşamdan daha uzun bir süre kaldığın …
-
Toplum-PolitikaYüzyıllık bir 30 yılTüm haritalarda püsküllü bir intihar hançeriydi vatanın. Ona yüzyıllar kazandırmak adına çıkmıştın yola. Görüyorum kalbim, ömrünü yatırdığın bu uğurda, otuz yıllık kayıp bir masal kaldı …
-
Toplum-PolitikaBüyüdüm, çocukluğumda tutuklananları savundumBüyüdük, yolum yine 90’lı yıllarla kesişti. Bu sefer çocukluktan kalma yüzlerce benzer hikâyeye avukat olarak temas ettim. Biz henüz çocukken şehirlerde, köylerde, üniversitelerde 18-20 yaşında …
-
Toplum-PolitikaDuvarların ötesineHapishanede yazmak, yalıtıldığın dünyayla iletişime geçmenin bir zeminine dönüşür. Küçük bir koğuşta veyahut daracık bir hücrede ranzanın sağladığı “konfora” dayanarak ve sadece kalemin kâğıtla bilindik …
-
Anı-HikâyeSayılı günlerTahliyesini sayılı gün, hafta ya da yılları “Şu kadar gün, şu kadar yıl kaldı” diye sayardı herkes. Ancak S., ‘yüz arama kaldı’ derdi. Sonra başlardı …
Gündem
-
Sayılı günler
Tarih: 17/02/2025 | Kategori: Anı-Hikâye | Dosya: 335 Tevfik Kalkan
Tahliyesini sayılı gün, hafta ya da yılları “Şu kadar gün, şu kadar yıl kaldı” diye sayardı herkes. Ancak S., ‘yüz arama kaldı’ derdi. Sonra başlardı geriye doğru saymaya; 99,98,97… Arama sayısı 36’ya düştüğünde ‘örgütlenmiş karanlığın’ kapıları bir anda açıldı ve S., ‘gerçek karanlığa’ geçiş yaptı.
-
Duvarların ötesine
Tarih: 16/02/2025 | Kategori: Toplum-Politika | Dosya: 335 Rojbin Perişan
Hapishanede yazmak, yalıtıldığın dünyayla iletişime geçmenin bir zeminine dönüşür. Küçük bir koğuşta veyahut daracık bir hücrede ranzanın sağladığı “konfora” dayanarak ve sadece kalemin kâğıtla bilindik bilinmedik sınırları aşıyor, bir dünya yaratıyorsun.
-
Büyüdüm, çocukluğumda tutuklananları savundum
Tarih: 15/02/2025 | Kategori: Toplum-Politika | Dosya: 335 Av. Müslüm Dalar
Büyüdük, yolum yine 90’lı yıllarla kesişti. Bu sefer çocukluktan kalma yüzlerce benzer hikâyeye avukat olarak temas ettim. Biz henüz çocukken şehirlerde, köylerde, üniversitelerde 18-20 yaşında tutuklananlar 50’li yaşlarına varmıştı.
-
Yüzyıllık bir 30 yıl
Tarih: 13/02/2025 | Kategori: Toplum-Politika | Dosya: 335 Mizgîn Ronak
Tüm haritalarda püsküllü bir intihar hançeriydi vatanın. Ona yüzyıllar kazandırmak adına çıkmıştın yola. Görüyorum kalbim, ömrünü yatırdığın bu uğurda, otuz yıllık kayıp bir masal kaldı avuçlarında. Yüzyılların şekillendirdiği bir otuz yıl.
-
21’inde tutuklanıp 51’inde çıkmak
Tarih: 12/02/2025 | Kategori: Anı-Hikâye | Dosya: 335 Hüseyin Özsoy
Bir anda mazgal açılıyor ve tahliye olduğun haberini alıyorsun. Beklemediğin bir sürpriz oluyor. Bir ömür tükettiğin mekândan çıkıyorsun. Dışardaki yaşamdan daha uzun bir süre kaldığın bu yerden ayrılmak mücadele arkadaşlarını geride bırakmakta ayrı bir duygu oluyor.
PolitikART
Bültene Abone Olun!
Son Yazılar
Sayılı günler
Tahliyesini sayılı gün, hafta ya da yılları “Şu kadar gün, şu kadar yıl kaldı” diye sayardı herkes. Ancak S., ‘yüz arama kaldı’ derdi. Sonra başlardı geriye doğru saymaya; 99,98,97… Arama sayısı 36’ya düştüğünde ‘örgütlenmiş karanlığın’ kapıları bir anda açıldı ve S., ‘gerçek karanlığa’ geçiş yaptı.
Duvarların ötesine
Hapishanede yazmak, yalıtıldığın dünyayla iletişime geçmenin bir zeminine dönüşür. Küçük bir koğuşta veyahut daracık bir hücrede ranzanın sağladığı “konfora” dayanarak ve sadece kalemin kâğıtla bilindik bilinmedik sınırları aşıyor, bir dünya yaratıyorsun.
Büyüdüm, çocukluğumda tutuklananları savundum
Büyüdük, yolum yine 90’lı yıllarla kesişti. Bu sefer çocukluktan kalma yüzlerce benzer hikâyeye avukat olarak temas ettim. Biz henüz çocukken şehirlerde, köylerde, üniversitelerde 18-20 yaşında tutuklananlar 50’li yaşlarına varmıştı.
Yüzyıllık bir 30 yıl
Tüm haritalarda püsküllü bir intihar hançeriydi vatanın. Ona yüzyıllar kazandırmak adına çıkmıştın yola. Görüyorum kalbim, ömrünü yatırdığın bu uğurda, otuz yıllık kayıp bir masal kaldı avuçlarında. Yüzyılların şekillendirdiği bir otuz yıl.
21’inde tutuklanıp 51’inde çıkmak
Bir anda mazgal açılıyor ve tahliye olduğun haberini alıyorsun. Beklemediğin bir sürpriz oluyor. Bir ömür tükettiğin mekândan çıkıyorsun. Dışardaki yaşamdan daha uzun bir süre kaldığın bu yerden ayrılmak mücadele arkadaşlarını geride bırakmakta ayrı bir duygu oluyor.
Bir dedenin kız torun hayali
Bana “İçeriden” köşeme gelen mektuplardan oluşan bir kitap yazmam sık sık önerilir. Çok kolay yapabileceğim bir şey bu. Ancak kabul etmiyorum; çünkü bu mektuplarda mahpus arkadaşlarımız kamuoyuna iletilmesini istediği sorunlarını yazsa da bir yere kadar bunlar bana özel yazılmıştır.
Bir ömür hapis
Köy yakmalar, faili meçhuller, işkence tezgâhlarında insan katletmeler ve DGM’lerde tutuklananlar… PolitikArt'ın Şubat sayısında sözü, 30 yılı elinden alınan tutsaklara bırakıyoruz.
Kürdistan’ın kayıp prensi!
Kakelo’nun yolu önce Londra’ya düşer. Orada pantolon ütücülüğü yapar. Paris’ten Berlin’e, Atina’dan ABD’ye kadar “Kürdistan Prensi” ve “Milan Aşireti Prensi” olarak sosyete ortamlarına girer. Beyaz Saray’da dönemin ABD Başkanı Warren G. Harding ile görüşür. 1922 yılında ABD’li bir gazeteci onun “sahtekar” olduğunu ifşa eder fakat o hiçbir zaman prens olduğu iddiasından vazgeçmez.
Kürtler ‘azap askeri’ olmayacak!
Rusya, devletleri önceleyen bir dış politika perspektifine sahiptir. Kürtleri ikincil bir unsur olarak görür; her zaman Rus çıkarlarına kurban edilmiştir. Bu politik ve tarihsel yaklaşım, Kürt halkının toplumsal ve politik belleğinde oldukça canlıdır.
Kanayan yara: Kurdên Azerbaycanê
Azerbaycan’da 1926’da yapılan ilk resmi nüfus sayımına göre 51 bin 200 kişi yaşıyordu. Bunların %73’ü Kürt, %26’sı Türk’tü. Ancak asimilasyon politikalarından ötürü sadece 3 bin 100’ü Kürtçeyi anadil olarak kabul ediyordu.