Edebiyat

Edebiyat

(Gülümsüyor) “Akşam Kızıllığında Aldılar Onu”

Bir bakmışsın bir arkadaşın düşmüş, yürüyemiyor. İşte o hal sana güç oluyor, o düşüş dizlerine derman oluyor. Kendinden, acından geçer; takatsizliğini unutur gidip onu sırtlarsın ya da omuz verir yürür, yürütürsün. Ona koltuk değneği olursun bir bakıma. Veya o takatsiz kalma halinde bir yoldaşın sana sıcak bir söz söyler, bırakalım sözü hafif bir gülümser, evet sadece hafif bir tebessüm eder ve sen canlanırsın, atlas gibi tutup dünyayı omuzlarsın. Ya da mumdan yapılmış bir tekneyle ateş …

Edebiyat

‘Kürt Aşkı’ çağı

Parçalanmışlığını, uluslaşma sancılarını, tutsaklık çelişkilerini, yaşam gayretlerini ve alışkanlıklarını temsil ederler. Destanları nesiller boyunca dilden dile anlatılır, seslendirilir. Kurdistan’ın, Kürt olmanın yazgısı bu destanlarla yeniden üretilir, paylaşılır ve günümüze kadar ulaşırlar.

Edebiyat

Demokratik ulus destanı olarak Derwêşê Evdî

Destandaki Kürt ethosunu, yani etiğini, ahlakını, ruhsallığını, değer ve özgürlük geleneğini en iyi sanat ve edebiyat görünür kılabilirdi. Kendi tarihini etik, estetik, politik dokunuşlarda bulunarak güncelle buluşturmanın olmazsa olmazıydı bu. Ne kadar anlaşıldı acaba?

Edebiyat

Söz, zaman ve Destan

Destan, insan var oldukça devam edecek edebi türlerin başında gelmektedir. İçinde bulunduğumuz uzay çağına atfedilen bitimler, tarihi çizgisel bir ilerleme ile okuma ısrarından vazgeçememiş edebi kuramlar destanı miadını doldurmuş bir tür olarak lanse etmekte, bilim-kurguyu insan zihnine sıçrama adı altında tek seçenek olarak dayatmaktadır. Oysa ki aynı rüyayı hala görüyor olmamız, üzerimizdeki etkisinin hala aynı olması bu kuramların mahkumiyetinin kanıtıdır.