Sanat, özgürlük mücadelesinin ve kültürel direnişin aracı olarak kullanılırken, bazen “daha fazla acı, daha fazla keder” kuralına da sadık kalıyor. Ne var ki, Kürtler mizahın ve eğlencenin tadını da son derece iyi biliyorlar. Bu yazıda, sanatın derin acılarına mizahi bir bakış açısıyla yaklaşarak Kürt sanatının neşeli taraflarını keşfe çıkacağız.
"Bringing the War Home"
Martha Rosler, 1960'lar ve 70'lerdeki Vietnam Savaşı sırasında yaptığı kolaj serisi "Bringing the War Home" ile tanınır. Bu eserlerinde, savaşı Amerikan evlerinin içine taşır. Magazin fotoğraflarıyla savaş görüntülerini birleştirerek ironik ve eleştirel bir dil kullanır. Ev içi huzurla savaşın şiddetini yan yana getirerek savaşın absürtlüğünü gözler önüne serer.
Sanat, tarih boyunca toplumların kendilerini ifade etmeleri için başvurdukları en güçlü araçlardan biri olmuştur. Kürt toplumu da bu geleneği oldukça "ciddi" bir şekilde sürdürüyor. Ancak, bu ciddi duruşun altında yatan bir sır var: Sanat, özgürlük mücadelesinin ve kültürel direnişin aracı olarak kullanılırken, bazen “daha fazla acı, daha fazla keder” kuralına da sadık kalıyor. Ne var ki, Kürtler mizahın ve eğlencenin tadını da son derece iyi biliyorlar. Bu yazıda, sanatın derin acılarına mizahi bir bakış açısıyla yaklaşarak Kürt sanatının neşeli taraflarını keşfe çıkacağız.
Kürt sanatında acı ve keder, adeta sanatın iki elması gibi. Yani, eğer acı ve keder olmasa, sanat neredeyse bir çılgın eğlence partisinin biletini almak gibi olurdu. Her şey bu elmasların etrafında şekilleniyor: şarkılar, hikayeler, resimler…
Sanat ve politik derinlik: Mizahın sırtına biraz yük binmeli
Günümüz Kürt sanatında mizah, adeta bir kapalı spor salonunda kapalı kalmış bir halı sahaya benziyor. Sanat çoğunlukla acı ve keder temaları etrafında dönüyor. Sanatçılar, acıyı o kadar çok seviyorlar ki, acı ve keder konusunda birer şampiyon gibi görünüyorlar. Mizah, sanki birkaç sezon öncesine ait eski bir moda parçası gibi. Oysa Kürtler mizahı gerçekten de sever. Geleneksel fıkralardan renkli karakterlere, Kürt müziğinin neşeli melodilerinden mizahi ezgilerine kadar mizah, Kürt kültürünün vazgeçilmez bir parçasıdır. Peki, sanatçılar acı ve keder ödüllerinin yanında, mizah ödüllerini de kapmak için bir araya gelmeyecek mi?
Mizah, kültürün aynasıdır ve bu aynanın üzerinde sadece parmak izleri değil, derin düşünceler ve akıl oyunları da olmalıdır. Bu bağlamda, Kürt mizahı sadece "like" ve "share" butonlarının ötesine geçmeli.
Acı ve keder: Sanatın iki elmasından biri
Kürt sanatında acı ve keder, adeta sanatın iki elması gibi. Yani, eğer acı ve keder olmasa, sanat neredeyse bir çılgın eğlence partisinin biletini almak gibi olurdu. Her şey bu elmasların etrafında şekilleniyor: şarkılar, hikayeler, resimler… Peki, neden acı ve kederin yıldızları hep ilk sırada? Belki de sanatçılar bu “dram” yarışmasında altın madalya kazanmak için yarışıyorlardır! “En Derin Acı” ödülü, “En Etkileyici Keder” ödülü… Düşünsenize, oldukça cazip bir pazar!
Ama belki de işin sırrı, acının derinliklerinde kaybolmaktansa, mizahın ışığında yüzeyi parlatmakta. Mizah, acının büyüsünü bozmaz, aksine ona yeni bir renk katar. “Bütün bu kederi biraz eğlenceli bir şekilde nasıl ifade ederiz?” sorusu, belki de sanatın yeni yüzünü oluşturur. Biraz mizah koymak, bu acı ve keder menüsüne tatlı bir dokunuş katabilir.
Kürt mizahı: Dünya sahnesinin komedi yıldızı
Kürtler mizahı sever. Bu kültürel gelenek, mizahi bir dokunuşla her şeyi ele alır. Ancak günümüzde bu mizah, sosyal medyanın kısıtlı alanlarına sıkışmış gibi görünüyor. Sosyal medyada gördüğümüz bu komediler, genellikle yüzeysel ve zekadan yoksun esprilerle dolu. Bu videolar bazen kendimizi aşağılayıcı bir şekilde tasvir edebilir, mizah anlayışımızın zenginliğini yeterince yansıtmayabilir. Sosyal medyada trend olan komediler, genellikle "eğlenceli" etiketini taşırken, aslında mizahın derinliğini ve inceliğini göz ardı edebilir. Sosyal medyanın kısa süreli ve geçici eğlencelerinin ötesinde, Kürt mizahının köklü geleneklerine ve inceliklerine de sahip çıkmalıyız. Mizah, kültürün aynasıdır ve bu aynanın üzerinde sadece parmak izleri değil, derin düşünceler ve akıl oyunları da olmalıdır. Bu bağlamda, Kürt mizahı sadece "like" ve "share" butonlarının ötesine geçmeli.
Belki de Kürt sanatçılar mizahı daha fazla sanatsal ifadeye dahil etmelidir. Mesela, şehirdeki modern sanat galerilerine rakip olabilecek köy veya varoş sergileri düşünün: Çocukların çamurdan yaptığı heykeller şehir galerilerindeki sanat eserlerinden daha çok ilgi görebilir. Kürt annelerin ‘vintage’ modasıyla şehir defilelerinde yer alacak kadar trend oluşturması ve şehirdeki trafik karmaşasını köyün ‘slow motion’ yaşam tarzıyla karşılaştıran performanslar… Trafikte saatlerce bekleyenlerin kendilerini sanat galerilerindeki 'post-apokaliptik' heykeller gibi hissetmeleri kesinlikle ilgi çekici olabilir.
Sanatın evrimleşen yüzü: Mizahın artık sıradışı bir rengi var
Sanatın çeşitliliği, mizah ve pozitif temalarla zenginleştirilmelidir. Mizah, toplumsal eleştiriyi yumuşatarak daha geniş bir izleyici kitlesine ulaşabilir. Ayrıca, mizahın sanatın bir parçası olması, acı ve kederin yanında gülümseyen bir yüz sunabilir. Belki de sanatçılar, mizahı daha sık kullanarak “En Acı Eser” ödüllerini “En Komik Eser” ödülleriyle değiştirebilirler.
Sanatın mizahi yönleri toplumsal iyileşme süreçlerine katkıda bulunabilir. Mizah, acılarla başa çıkma stratejilerini güçlendirebilir ve sanatın daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlayabilir. Yani, acının ve kederin sanatta yer bulması kadar, biraz da gülümseme ve kahkahanın da sanata dahil edilmesi gerekiyor.
Sanatın kahkaha dolu yolculuğu
Kürt sanatında acı ve keder temalarının egemenliği, toplumsal ve tarihsel koşullardan kaynaklanıyor. Sanat, sadece derin duyguları ifade etmekle kalmaz; aynı zamanda bu duyguları hafifleten, insana nefes aldıran ve gülümseten bir yönü de vardır. Kürt sanatının bu iki yönünü harmanlayarak, sanat hem ağırlıkları hem de hafiflikleriyle birlikte daha zengin ve kapsayıcı bir hale gelir. İşte sanatın en güzel yanı da bu: Hem gözyaşlarını hem de kahkahaları aynı tabloda buluşturabilmek.
Yayın Tarihi: 12/09/2024