PolitikART
Kültür-Sanat

Dünyayı yeniden kurmak

Sayı: 332
PolitikART
Günümüzde artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Dünya çürüyor. Bilim, insanları hayatta tutamıyor, din huzursuzluktan başka bir şey getirmiyor, hiç kimse bir diğerinin dilinden anlamıyor. Tanrısıyla ilişkisi dahi egemenlerin dizaynına göre belirlenen insanlığın yeni bir düşünme biçimine, yeni bir örgütlenmeye ihtiyacı var. İnsanlığın “başka türlü bir ifade”ye ihtiyacı var ve bu, insanın yaratıcılığından başka hiçbir şeye gereksinim duymayan sanatla mümkün olabilir.

İnsanlığın tarihsel ilerleyişine on binlerce yıldır eşlik ediyor sanat. Tıpkı din ve dil gibi sanatın da bir ifade ihtiyacından doğduğunu söylemek yanlış olmaz. Kendine ve çevresine dair farkındalığın yarattığı aktarım ihtiyacını, tüm sanat disiplinlerinin köklerini dayandırdığı başka başka insan devinimlerinde görmek mümkün. Söz gelimi, kendi formuna içkin geçmişini taklide ve hayvan davranışlarına dayandırması, tiyatronun gözleme ve bedene dayalı bir başka anlatım formu olduğunu ortaya koyar. Dolayısıyla, gerçek hali türlü gerekçelerle sunulamayan veya gerçeği tercih edilmeyen olay, olgu ve nesnelerin yeniden tasarlanarak, farklı araçlarla ifadeye bürünmesi sanatın varlığını mümkün kılar.

Sanat ne sanat olmak için doğdu ne de sanat yapmak için yapılıyordu. Geçmişe gidip ilk taklitçilerin, ilk melodicilerin, ilk çizerlerin niyetini öğrenmek mümkün değil ancak bugüne ulaşan izler, sanatın (daha doğrusu sanatı var eden ilk girişimlerin) yalnızca başka türlü anlatım ihtiyacını gidermek için icra edildiğini gösteriyor. Somut gerçeklik insana yetmiyordu.

Tarihsel akış ayrı ayrı sanat disiplinlerinin doğuş ve ilerleyişine olanak sağlarken inanç, dil, politika, bilim de yerinde sayacak değildi. Üstelik insan nüfusu da günden güne artıyor; yerleşiklik ve bir aradalık yeni ihtiyaçlar doğuruyordu. Bütün bu ihtiyaçlar kalabalığı artık insanlık için örgütlenmeyi zorunlu kılıyordu. Toplum, birey ve onların üretimi olan her şey örgütlenmeliydi. Tıpkı Stanley Kubrick’in yönettiği “2001: A Space Odyssey” filminin açılış sahnesinde alet kullanmayı keşfeden maymunun hükmü gibi, örgütleyenler egemen olacaktı. Herkesin ve her şeyin ölçüleri, kriterleri ve sınırları belirlendi. Sanat artık bir araca dönüşmüş, ‘başka türlü ifade’ ihtiyacı sanatçılar ve sanatçılara hükmedenlerin kontrolüne geçmişti. Sanat, toplumsal nizamın bir aracıydı ve hâlâ öyle.

Günümüzde artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Dünya çürüyor. Bilim, insanları hayatta tutamıyor. Din, huzursuzluktan başka bir şey getirmiyor. Hiçkimse bir diğerinin dilinden anlamıyor. Tanrısıyla ilişkisi dahi egemenlerin dizaynına göre belirlenen insanlığın yeni bir düşünme biçimine, yeni bir örgütlenmeye ihtiyacı var. İnsanlığın “başka türlü bir ifade”ye ihtiyacı var ve bu, insanın yaratıcılığından başka hiçbir şeye gereksinim duymayan sanatla mümkün olabilir.

PolitikART, “Özgürlük! Sanatçı örgütlenirse...” dosya konulu 332. sayısında günümüzün tasavvur ve tahayyül biçimlerine odaklanarak sanatın ve sanatçının örgütlenme gerekliliğini merkezine alıyor. Bu sayının, ilk keşfini türdaşını öldürmek ve sürüye hükmetmek için kullanan erkek maymunun sorgulanmasına vesile olması dileğiyle…

İyi okumalar.

 

PolitikART

332. sayıyı indirmek için tıklayın.

 

Yayın Tarihi: 09/09/2024